Ortakların alacaklarından karşılanan nakdi Sermaye Artışında faiz indirimi

12 Ağustos 2020     Sirkü 1461

 

KVK’nın 10. maddesinin birinci fıkrası (ı) bendi gereğince,

Sermaye şirketlerine, yeni kuruluş aşamasında ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanması veya daha sonraki aşamalarda nakdi sermaye artışı yapılması hallerinde, madde hükmüne göre hesaplanacak faiz tutarı dönem kurumlar vergisi matrahından indirilmektedir.

Uygulamaya ilişkin esaslar 1 Nolu tebliğde değişikler yapan 9 sıra nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile açıklanmıştır.

İndirim tutarının hesaplanmasında uygulanacak indirim oranları da sermaye şirketlerinin özelliklerine göre 02.06.2015 tarih ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiştir.

Nakdi sermaye artırımı faiz indiriminden sadece sermaye şirketleri yani anonim şirketler, limited şirketler ve eshamlı komandit şirketler yararlanabilir. (finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç)

Faiz indiriminden sadece sermaye artışının yapıldığı yıl değil, izleyen yıllarda da indirim uygulamasından yararlanılır. (Faiz oranının değişmesi halinde ilerleyen yıllar için ayrı hesaplama yapılacağı tabidir.)

İlgili yılda yeterli kazanç olmaması halinde yararlanılamayan indirim tutarı, izleyen yıllara devreder ve bu yıllarda indirim konusu yapılabilir. (Devreden indirim tutarı endeksleme yapılarak güncellenemez)

İndirim tutarı hesaplanırken, TCMB tarafından ilgili yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı esas alınır. Bu nedenle indirim sadece son geçici vergi dönemi ve kurumlar vergisi hesap dönemi için uygulanabilir.

Ancak izleyen yıllarda uygulanacak faiz indiriminden ilk geçici vergi dönemlerinden itibaren yararlanılmayan tutar indirim konusu yapılabilir.

İndirim tutarının hesaplanmasında;

Mevcut sermaye şirketlerinde ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, Yeni kurulan sermaye şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı dikkate alınır.

Öte yandan,

– Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları,

– Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları,

– Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları,

– Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,

– Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,

– Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları,

indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmaz.

Nakdi sermaye artırımından yararlanan sermaye şirketlerinin daha sonra sermaye azaltımı yapmaları halinde, nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı için indirimden yararlanmaları mümkündür.

Nakdi sermaye artırımının ortakların alacaklarından karşılanması

Kurumlar, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ettikleri borçları işletmede kullanabilmektedir. Ancak bu borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.

KVK nun 11 ve 12 inci maddesi kapsamında Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin kurumlar vergisi matrahından indirilmesi söz konusu değildir.

Nakdi sermaye artışlarının, kurumun ortaklarına olan ve ödediği borçlar ile karşılanması halinde faiz indiriminden yararlanılıp yararlanılamayacağı hususu tartışma konusudur.

Zira bu durum bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubudur. Daha net bir ifade ile dolaylı olarak örtülü sermaye kapsamında olan bir finansman kaynağının normal sermaye haline dönüştürülmesi işlemidir.

Şirket ortaklarının şirkete nakit olarak verdikleri borçlardan kaynaklanan alacaklarının sermayeye dönüştürülmesi, Yani şirketin sermayesine ilave edilmesi hali bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları kapsam dışında tutulduğundan faiz indirimi uygulamasından yararlanamayacaktır.

Konuyla ilgili olarak GİB Kahramanmaraş Vergi Dairesi Başkanlığının 27.01.2020 tarih ve 47285862-125[10-2017/12]-4307 sayılı Özelgesi de bu yöndedir.

Söz konusu Özelge  

“……..bilanço içi kalemlerin sermayeye eklenmesi suretiyle gerçekleştirilen nakdi sermaye artırımları dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen indirim uygulamasından faydalanılamayacağından, “331-Ortaklara Borçlar” hesabında takip edilen şirket borcunun ortağınıza geri ödenmesi ve ödenen bu tutarın ortağınız tarafından sermaye artırımı dolayısıyla kendisine isabet eden taahhüdün yerine getirilmesinde kullanılması halinde, bu tutarla sınırlı olmak üzere Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen indirim uygulamasından faydalanmanız mümkün bulunmamaktadır. ”

şeklindedir.

Öte yandan ortaklara kar dağıtımı yapıldıktan sonra bu karların kullanılması suretiyle yapılan nakit sermaye artırımlarında da faiz indiriminden yararlanılamaz. Konu ile ilgili olarak GİB Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 09.05.2017 tarih ve 93767041-125[10-2016/1]-15256 sayılı Özelge de bu yöndedir.

Söz konusu özelge;

“…bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesi suretiyle gerçekleştirilen nakdi sermaye artırımları dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen indirim uygulamasından faydalanılması mümkün olmadığından, şirket karının önce ortaklara dağıtılıp daha sonra da tekrar şirkete sermaye olarak konulması işlemi dolayısıyla ve dağıtılan bu kar payı tutarıyla sınırlı olmak üzere bu indirim uygulamasından yararlanmanız mümkün değildir. ” 

Şeklindedir.

Devrolan kurumun faiz indirim hakkı bulunması 

KVK’ nun 19. maddesinin birinci fıkrasında; birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması ve münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi şartları dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmünde sayılmıştır. KVK’nın 20. maddesinin birinci fıkrasında da devirlerde fıkrada belirtilen şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançların vergilendirileceği, birleşmeden doğan kârların hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

KVK’ nun 19. maddesinde kurumların yukarıda açıklanan şartlar dahilinde gerçekleşen tür değiştirmelerinin de devir hükmünde olduğu belirtilmiştir.

KVK’ nun 19. maddesine göre devir hükmünde olan işlemlerde, devir tarihindeki bilanço değerleri, bir bütün olarak devralan kurum bilançosuna intikal edeceğinden, devirden önce münfesih kurumda yapılan nakdi sermaye artırımları nedeniyle devralan kurumda da faiz indirimden yararlanacaktır.

GİB Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 35672403-010.01[125-07-2019]-E.66713 sayı ve 02.08.2019 tarihli Özelgesi.de bu yöndedir.

Söz konusu özelge;

“…..Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükümleri ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalar çerçevesinde, devraldığınız şirketin nakdi sermaye artırımına ilişkin hesapladığı ve kazanç yetersizliği nedeniyle 2017 yılında yararlanamadığı nakdi sermaye artışı indirimi ile söz konusu sermaye artışına ilişkin olarak 2018 ve müteakip yıllarda devralan şirketinizce hesaplanacak nakdi sermaye artışı indirimlerinin, devralan şirketinizin kurumlar vergisi beyannamesinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. ……..”

Şeklindedir.

GİB İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 62030549-125[19-2018/324]-E.809602 sayı ve 01.10.2019 tarihli Özelge de aynı yöndedir.

Söz konusu özelge;

“……Şirketinizce Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri kapsamında devralınan … A.Ş. tarafından kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayarak sonraki dönemlere devreden nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi tutarlarının, anılan Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükümlerine uygun olarak hesaplanmış olması kaydıyla, devralan kurumunuzun kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. ….

Şeklindedir.

 

—————————–

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.