Adi ortaklıkta ortağa konut satışı

20 Aralık 2021     Sirkü 1599

 

İndirimli oranlı teslimlere ait KDV iadesinde, adi ortaklıklar tarafından inşa edilen konutların ortaklara satışı halinde Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul VDB’ nin, 30.01.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-340 sayılı Özelgesinde belirtildiği şekliyle “adi ortaklıkların inşa ederek ortaklarına yaptıkları net alanı 150 m2’nin altındaki konut satışlarının, bu konutların daha sonra başkalarına satılma ihtimali olması nedeniyle nihai tüketim amaçlı konut teslimi sayılmayacağından” bahisle bu konutlara ait yüklenilen KDV iade hesaplamasına dahil edilmiyordu.

Öte yandan Sayıştay da bu yöndeki olumlu görüşü ile Maliye’nin bu uygulamasına onay veriyordu.

Hal böyle olunca da mükellef ve idare arasında ihtilaflar kaçınılmazdı.

İlk derece mahkemelerince bu konu hakkında verilen kararlar mükelleflerin lehine, İdarenin aleyhine çıkmaktaydı.

Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli ve E.2015/1318, K.2015/2508 sayılı, Ankara 6. Vergi Mahkemesi’nin 05.10.2016 tarihli ve E.2015/1711, K.2016/1467 sayılı, Bursa 2. Vergi Mahkemesi’nin 31.10.2018 tarihli ve E.2017/1312, K.2018/1513 sayılı Kararları buna örnektir.

İlk derece yargı kararları idare aleyhine çıkmaya başlayınca GİB. Görüşünü esneterek KDVGUT de değişiklik yapan 34 sıra nolu tebliğ ile KDVGUT III/B-3.4.8 inci bölümünden sonra gelmek üzere “Yapı Kullanma İzin Belgesi Bulunan ve Mülkiyeti Devredilen Konutların Tesliminde İade” başlıklı KDVGUT III/B-3.4.9 bölümünü ekleyerek, “ yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade talepleri, konutun fiilen kullanımına ilişkin başkaca bir belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama yapılmasına gerek bulunmaksızın değerlendirmeye alınır” diyerek olayı biraz esnetmişti.

Ancak Yapı kullanma izin belgesi bulunmayan ve tapuda mülkiyet devri yapılmayan konut teslimlerinde ise, bu sorun hala devam ediyordu.

İhtilafların üst mahkemeye taşınması sonucunda Danıştay’ın 4 üncü Dairesinin 15.04.2021 tarihli ve E.2019/4861, K.2021/2287 sayılı, 3 üncü Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve E.2019/5986, K.2021/3159 sayılı Kararları özetle; 

“KDV Kanununun 2. maddesinde teslimin tanımı yapılırken nihai tüketimden bahsedilmemekte, tasarruf hakkının devredilmiş olmasının teslim için yeterli sayılması gerektiği” 

Şeklinde olup olaya açıklık getirmiştir.

Ayrıca,

Danıştay VDDK 14.04.2021 tarihli ve E.2019/1201, K.2021/385 sayılı Kararı ile,

“KDV Kanununda teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmış olup, Kanunda ortağa yapılan satışların teslim olarak değerlendirilmeyeceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, adi ortaklık ile konut tesliminde bulunduğu ortağı şirket arasında gerçekleşen konut satış işlemlerinin gerçek bir ticari ilişkiye dayalı olmadığı ve muvazaalı olduğu ispat edilmedikçe, ortağa yapılan satışların KDV Kanununun 2. maddesi uyarınca teslim olarak kabul edilmesi gerekir 

Diyerek bu konuya son noktayı koymuştur.

Şimdi Maliye idaresince bu karar doğrultusunda Yapı kullanma izin belgesi bulunmayan ve tapuda mülkiyet devri yapılmayan konut teslimlerinde de bu doğrultuda bir düzenleme yapılması beklenmektedir.

———————————-

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur