Sirkü 2001 Holding şirketin iştirak hissesi satışı

6102 sayılı TTK da holding şirketlere ilişkin bir tanım olmamakla beraber eski TTK da gayesi itibariyle başka şirketlere iştirakten ibaret şirket olarak tanımlanmaktaydı. Dolayısıyla Holding şirketleri, üretim ve satış gibi faaliyetlerde bulunmayan, şirketlere iştirak eden ve çoğunlukla iştirak ettiği şirketlerin büyük ortağı durumunda olan veya başka yollarla hakimiyetini elinde bulunduran şirketler olarak tanımlanmak mümkündür.

Holding şirketlerin iktisap ettikleri diğer şirketlere ait hisse senetlerini veya ortaklık paylarını iki guruba ayırmak mümkündür.

Birinci gurup; bir şirketin yönetim ve kontroluna imkan sağlayacak şekildeki iktisap ettikleri hisse senetleri veya ortaklık paylarıdır. Bu hisse veya payları 24-Mali Duran Varlıklar gruplarındaki hesaplarda izlemeleri gerekmektedir.

İkinci gurup; Kısa vadeli fiyat değişimlerinden yararlanarak kâr elde etmek amacıyla, geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senetleri veya ortaklık paylarıdır ve bu hisse ve payları 11-Menkul Kıymetler gruplarındaki hesaplarda izlemeleri gerekmektedir.

Bazen ticari hayatın icabı holding şirketler aktiflerinde bulunan, grup şirketlerine veya grup dışı şirketlere ait olan iştirak hisselerinin, ilişkili olan veya olmayan kişilere yada Grup şirketlerinin aktifinde bulunan, diğer grup şirketlerine veya grup dışı şirketlere ait olan iştirak hisselerini ilişkili olan veya olmayan kişilere satabilmektedirler.

Bu satış işleminin kurumlar vergisi Kanunu gereğince iştirak kazancı istisnası kapsamına girip girmeyeceği konusunda uygulamada tereddütlere neden olmaktadır.

Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmü gereği, 

“Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri, rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı. (9160 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile istisna oranı %50 olarak belirlenmiştir)

Kurumlar vergisinden istisnadır.

İstisnanın diğer şartları uygulama usul ve esasları 1 seri nolu Kurumlar vergisi genel tebliğinde açık açık izah edilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; 5.6. Taşınmaz ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri, rüçhan hakları ile girişim sermayesi yatırım fonları katılma paylarının satış kazancı istisnası bölümü

-5.6.2.3.4.2. Holding şirketlerin durumu, 

5.6.2.4.1. Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması,

5.6.2.4.4. Grup şirketleri arasındaki işlemlerin durumu,

Başlıklı bölümlerinde etraflıca açıklandığı üzere,

– İştirak hisseleri satışı karşılığı bir nakit girişi sağlanması ve satan kurumun mali yapısında bir iyileşme olması kaydıyla elde edilen kazançların istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmaktadır. Yine, holding şirketlerin “24-Mali Duran Varlıklar” grubundaki hesaplarda izlemesi gereken iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların da diğer şartların sağlanmış olması kaydıyla istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Grup şirketlerinden her birinin de şirketin mali yapısında bir iyileşme olması kaydıyla iştirak hissesi satış kazancı istisnadan yararlanabilmesi mümkündür.

– “11-Menkul Kıymetler” grubundaki hesaplarda izlenmesi gereken hisse senetleri veya ortaklık paylarının bulunması halinde, bunların satışından doğan kazançlar, istisnadan yararlandırılmayacaktır.

İşletmeye nakit girişi olmaksızın gerçekleştirilen satışlardan, ekonomik açıdan şirketlerin mali yapılarının güçlendirilmesini sağlamayan satışlardan, bağlı ortaklığın yapacağı sermaye artırımı sonucu doğacak sermaye taahhüdüne karşılık olmak üzere iştirak hisselerinin ayni sermaye olarak bağlı ortaklığa devredilmesinden elde edilen kazançlar ile aynı gruba dahil şirketler arasında yapılacak iştirak hissesi satışlarından fiktif olarak elde edilecek kazançların istisnaya konu edilmesi mümkün değildir.

– Ayrıca elden çıkarılan iştirak hissesinden sağlanan likiditenin yine atıl hale dönüşmesine neden olacak şekilde fonksiyonel olarak benzer sabit kıymetlere kanalize edilmesi durumunda da anılan istisnadan faydalanılamayacaktır. Ancak, bir sektör veya faaliyet alanından çıkılarak diğer bir sektör veya faaliyet alanına girme, bir şirketin hisse çoğunluğuna sahip olma ve benzeri ekonomik fayda sağlayan amaçlarla mevcut iştirak hisselerinin satılarak yeni iştirak hisseleri satın alınması durumunda istisnadan faydalanılabilecektir.

– Aynı grup içerisinde gerçekleşen satış işlemlerinde satış bedelinin Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi kapsamında emsallerine uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.

Gelir idaresi Gaziantep Defterdarlığınca 26 12.2024 tarih ve   E-16700543-125[24-515-45]-…. Sayılı özelgesi de bu yöndedir.

——————————-

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.