Sirkü 1784 – Yangında zayi olan mal, sabit kıymet ve binaların giderleştirilmesi

İçinde bulunduğumuz günlerde havaların çok sıcak seyretmesi veya başka nedenlerden dolayı ticari işletmelerde yangınlar çıkabilmektedir.

Yangınlar sonucu, işletmelerin makine ve demirbaşları ile binaları ve ticari belgeleri zarar görebilmektedir.

Bu gibi durumlarda vergi mevzuatı açısından mükelleflerce yapılması gerekenler Gelir İdaresi Başkanlığı Antalya Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 19.07.2022 tarih ve 49327596-125[KVK.ÖZ.2020.14]-173478 sayılı özelge si de esas alınarak aşağıda açıklanmıştır.

– Yangında zayi olan belirtilen defter ve belgeler için Türk Ticaret Kanunu gereğince, bulunulan yer yetkili mahkemesinden, süresi içerisinde gerekli bilgi ve belgelerle birlikte başvuru yapılarak zayi belgesi alınması gerekmektedir.  

Takiben, Vergi Usul Kanununun 221 inci maddesi uyarınca, aynı Kanun gereğince kullanılma zorunluluğu bulunan ve yangın sonucu zayi olan tasdike tabi defterlerin yerine kullanılacak yeni defterlerin kullanılmaya başlanılmadan önce tasdik ettirilmesi gerektiği tabiidir.

– Yangında zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetler ile hammadde ve emtianın değerinin Vergi Usul Kanununun 267 inci maddesine göre takdir komisyonunca tayin edilecek emsal bedel ile değerlenmesi, dolayısıyla yangın sonucu hasar gören hammadde ve malların maliyet bedeli ile takdir komisyonunca tespit edilen emsal bedeli arasındaki tutarın takdir komisyonu kararının tebliğ edildiği yıldaki kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca takdir edileceği tarihe kadar sigorta şirketinden tazminat alınması halinde, Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi hükmünün uygulanması mümkün bulunmayıp, bu durumda Vergi Usul Kanununun 330 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan emtianın net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak fark tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca takdirini müteakiben, yangın sonucu hasar gören hammadde ve malların maliyet bedeli ile emsal bedel arasındaki tutarın gider olarak dikkate alınmasından sonra sigorta şirketinden bir tazminat alınması halinde ise, alınan tutarın hasılat olarak kayıtlara yansıtılması gerekmektedir.

Yangının meydana gelmesini müteakiben değer tespiti için Takdir Komisyonuna ne zaman müracaat edileceğine ilişkin yasal olarak belirlenmiş bir süre yoktur. Bu nedenle mükelleflerin VUK 168 inci maddesi gereği bir ay içinde değer düşüklüğüne ilişkin Takdir Komisyonunca emsal bedel tespiti için Bağlı oldukları Vergi Dairesine müracaat etmeleri gerekir.  Dilekçelerine zayi olan mallara ilişkin ürün bazında ürünün cinsi, miktarı, maliyet bedeli, imal veya satın alma tarihi, bünyesindeki KDV bilgilerine yer verilmelidir.  Ayrıca zayi olan malların sigortalı olup olmadığı belirtilmeli, yangın veya kazaya ilişkin itfaiye veya polis/ jandarma tarafından bir tespit yapılmış ise o tespite ait tutanak eklenmelidir.

– Yangın sonucu hasar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin net aktif değerinden takdir komisyonunun tespit ettiği (emsal bedel) hurda değerinin düşülmesi suretiyle bulunacak tutarın, Vergi Usul Kanununun 317 inci maddesi hükümlerince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman olarak ayrılması, dolayısıyla bu tutarın ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmakla birlikte, bunun için Vergi Usul Kanununun 317 inci maddesi uyarınca fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetinin tespiti amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığına) başvurulması gerektiği tabiidir.

Fevkalade ekonomik ve teknik amortismanın ayrılacağı tarihe kadar sigorta şirketinden tazminat alması halinde ise, Vergi Usul Kanununun 317 inci maddesi hükmü gereğince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 329 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak fark tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir. Öte yandan, amortismana tabi iktisadi kıymetler için fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayırdıktan sonra sigorta şirketinden bir tazminat alınması halinde, alınan miktarın hasılat olarak kayıtlara yansıtılması gerekmektedir.

– Yangın mahallinin Hazine ve Maliye Bakanlığınca yangın sebebiyle mücbir sebep ilan edilen yer olması kaydıyla yangın sonucu zayi olan mallara ait KDV mükellefler tarafından indirim konusu yapılabilecek, ancak böyle bir belirleme yapılmayan ve münferit olarak çıkan yangın nedeniyle zayi olan mallara ait KDV ise indirim konusu yapılamayacaktır. Dolayısıyla yangında zayi zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, yangın tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, işyerinde bulunan sabit kıymetlerin çıkan yangın sonucu Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olması halinde söz konusu sabit kıymetlere ilişkin yüklenilen ve indirim konusu yapılan KDV’nin indirim hesaplarından çıkarılmasına ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Sabit kıymetlerin faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olması durumunda ise bu kıymetlerin alımında yüklenilen KDV’nin faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır.  Sabit kıymetlerin zayi olduğu tarih itibarıyla faydalı ömrünün kalan kısmına isabet eden yüklenilen KDV’nin ise indirim konusu yapılması mümkün değildir. Söz konusu kıymetlere ilişkin daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin sabit kıymetlerin zayi olduğu dönem beyannamesinde “Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV’nin İlavesi” satırında beyan edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

————————

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.