İlişkili kişilerle yapılan mal ve hizmet alımları dolayısıyla oluşan vade farkları


9 Kasım 2019     Sirkü 1396

 

Günümüzde ticari hayatın içinde şirketlerin ticari faaliyeti kapsamında ilişkili kişilerden mal ve hizmet alımları yapması bu ticari işlemler neticesinde borç ve alacak ilişkileri hayatın olağan akışının bir gereğidir.

Zaman zaman bu borçlar vadesinde ödenememekte dolayısıyla vade farkları hesaplanmaktadır.

Bu borçlara ilişkin hesaplanan vade farkı ve kur farkı tutarlarının örtülü sermaye uygulaması kapsamında dikkate alınıp alınmayacağı konusunda tereddütler hasıl olmaktadır.

Konu ile ilgili 1 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel tebliğindeki belirlemeler açık olmakla birlikte Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen 08.03.2018 tarih ve 38418978-125[12-16/1]-102776 sayılı özelge aşağıda özetlenmiştir.

Bilindiği üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 12 inci maddesinde,

Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmının ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacağı”

hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin kurum kazancının tespitinde gider yazılamayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, ortak veya ortakla ilişkili sayılan bir şirketten borç alınması işleminin örtülü sermaye kapsamına girmesi halinde örtülü sermaye sayılan borç tutarı üzerinden hesaplanan ve ödenen faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin, gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasına ilişkin olarak yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “12. Örtülü Sermaye” başlıklı bölümünde konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup söz konusu Tebliğin “12.1.6. Örtülü sermaye tutarı” başlıklı bölümünde,

Kanunda borcun hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye olarak kabul edildiğinden, bu limiti aşan kısma isabet eden faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin geçici vergi dönemleri de dâhil olmak üzere vergi matrahından indirilmesi mümkün olmayacaktır.

Piyasa koşulları ve ticari teamüllere göre yapılan vadeli mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak ortaya çıkan borçlanmalarda, vade farkı tutarları ayrıca hesaplanmış olsa da bu borç tutarları örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Söz konusu süreleri aşan vadeli alımlar nedeniyle ortaya çıkan borçlar örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınacak; bu şekilde hesaplanan örtülü sermaye tutarına isabet eden vade farkları tespit edilerek örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz olarak kabul edilecektir.”

Açıklamaları yer almaktadır.

Bu itibarla, ilişkili kişilerden yapılan mal ve hizmet alımlarında normal ödeme vadeleri geçen borç tutarları ile bunlara ilişkin hesaplanan vade farkı ve kur farkı tutarlarının örtülü sermayenin tespitinde dikkate alınacağı tabiidir.

Dolayısıyla örtülü sermaye tutarına isabet eden vade farklarının tespit edilerek örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 12 inci maddesi çerçevesinde örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması da mümkün değildir.

—————————————

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.