Özel maliyet bedeli

 5 Eylül 2017     Sirkü 1226

 

İktisadi bir işletmede kullanılmak amacıyla kiralanan gayrimenkullerin geliştirilmesi ve iktisadi kıymetlerini devamlı olarak artırmak amacıyla kiracı tarafından yapılan giderler ile bu gayrimenkulün kullanılması için yapılıp kira süresinin sonunda mal sahibine bırakılacak olan, varlıkların tutarlarıdır.

Bu harcamalar aktifte “özel maliyet bedeli” hesabında gösterilmek zorunda olup, bu değerler kira süresi içinde amortisman yoluyla yok edilir.

VUK nun 272. Maddesi gereği özel maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilir. 

Kira süresinin 5 yıldan fazla olması durumunda da beş yılda eşit tutarlarda amorti edilir. 

Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılır. 

Tek düze Hesap planına göre Yapılan harcamalar 264 Özel Maliyetler hesabına borç kaydedilir. 

Yapılan giderlerin, özel maliyet bedeli olarak dikkate alınabilmesi için aşağıdaki unsurların bulunması gerekir;

  • Bir gayrimenkul kiralanmış olmalıdır.
  • Yapılan giderlerin gayrimenkulün değerini artırıcı veya genişletici nitelikte veya kiracının faaliyetini sürdürebilmek için oluşturulan bir tesisata ilişkin olması gerekir, normal tamir, bakım ve temizleme giderleri özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilmez,
  • Giderler bizzat kiracı tarafından yapılmış olması gerekir,
  • Yapılan giderler sonucunda gayrimenkulden ayrı bir sabit kıymet iktisap edilmemiş olması ve giderler ile elde edilen değerlerin gayrimenkule zarar vermeden ayrılmasının mümkün olmaması gerekir. Gayrimenkulden bağımsız bir iktisadi kıymetin ortaya çıkması durumunda özel maliyet bedeli değil yeni bir sabit kıymetin varlığı söz konusudur,

Özel maliyet bedeli kapsamındaki harcamaların kira süresinin bitiminde veya kira süresi bitmeden önce bedelsiz olarak gayrimenkul sahibine bırakılması halinde:

Gelir vergisi açısından; kiralanmış olan gayrimenkul için yapılan özel maliyet bedeli niteliğindeki harcamalarının kira süresi sonunda bedelsiz olarak kiralayana devredilmesinin ayni kira ödemesi olarak değerlendirilmesi gerekir. Kiralamaya konu gayrimenkulün iktisadi işletmeye dâhil olmaması halinde, devredilen iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilecek emsal değeri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (1/5-a) bendi hükmüne istinaden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve bu bedelin gayrimenkul sahibi tarafından Gelir Vergisi Kanununun 86 ıncı maddesinin (1-c) bendi hükmü dikkate alınarak beyan edilmesi gerekmektedir.

KDV açısından; kiralanan işyeri için özel maliyet niteliğindeki harcamaları dolayısıyla yüklenilen ve fatura ve vb. belgelerde gösterilen KDV’nin Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak bedelsiz devredilen iktisadi kıymetlerin KDV matrah tespitine ilişkin emsal bedel ile ilgili hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

Söz konusu özel maliyet harcamalarına konu iktisadi kıymetlerin bedelsiz olarak işyeri sahibine bırakılmasının, bu harcamalarla ilgili KDV’nin indirim konusu yapılmasına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

VUK yönünden;    kiralanan işyeri için Vergi Usul Kanununun 272 inci kapsamında yapılarak özel maliyet olarak aktifleştirilen harcamaların itfa edilmemiş kısımlarının kiralanan işyerinin boşaltıldığı yılda bir defada gider yazılması mümkün bulunmaktadır.

İşyerinin boşaltılması neticesinde kiraya verene bırakılan ve ayni kira ödemesi olarak değerlendirilen kıymetlerin emsal bedellerinin, kiraya verenin mükellef olmaması durumunda düzenlenecek gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

 ———————————–

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.