Geç gelen faturalar (Yılı geçtikten sonra gelen faturalar)

12 Aralık 2016     Sirkü 1175

 

Ticari hayatın kendi icapları içinde özellikle yılsonunda yapılan mal ve hizmet alımına ait faturalar işletmelere çeşitli sebeplerle yılı geçtikten sonra intikal edebilmektedir.

Bu şekilde yılı geçtikten sonra alıcılara intikal eden faturalarda yer alan tutarların gider yazılıp yazılamayacağı ve KDV’lerinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hep tartışma konusu olmuştur.

Gelir ve kurumlar vergilerinde dönemsellik ve tahakkuk esası ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye göre, gelir ve giderlerin ilgili bulundukları yılın kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Ancak, 213 sayılı VUK nun 219 uncu Kayıt zamanı başlıklı maddesi;

“a) Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir. 

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.” 

Amir hükmü dikkate alınarak,

Geçmiş yılın Aralık veya önceki aylarına ait olup yılı geçtikten sonra gelen faturalar bu maddedeki süreler dolmadan yani takip eden yılın Şubat ayının 15 ine kadar işletmeye ulaşmış ise geçmiş yılın Aralık ayına kayıtları yapılarak ilgili olduğu hesap döneminin gelir ve kurumlar vergisi matrahın hesaplanmasında gider olarak kullanılabilecektir.

Ancak, faturalar bu maddedeki süreler dolduktan sonra yani, cari yılın Şubat ayının 15 inden sonra işletmeye ulaşmış ise Gelir İdaresince verilen 20.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-600 sayılı özelge de belirtildiği üzere, geç gelmesi nedeniyle, ilgili olduğu hesap döneminin vergi matrahının tespitinde gider olarak kullanılamaz. Bu nedenle geç gelen fatura işletmeye ulaştığı cari yılda yasal defterlere kaydedilecek ve cari yılda kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.

Öte yandan faaliyetlere ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi için KDV nin fatura ya da benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi, bu belgelerin vergiyi do­ğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartıyla yasal defterlere kaydedilmesi ve defterlere kaydedildiği ayın KDV beyannamesine dahil edilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla geç gelen faturanın izleyen yılın yasal defterlerine kaydedilerek KDV sinin indirim konusu yapılması kanunen mümkün değildir.

Ancak, 213 sayılı VUK nun 219 uncu maddesinden hareketle,

Geçmiş yılın Aralık veya önceki aylarına ait olup geç gelen fatura bu maddedeki süreler dolmadan, yani takip eden yılın Şubat ayının 15 ine kadar işletmeye ulaşmış ise ilgili yılın yasal kayıtlarına (Aralık ayı) işlenmek ve aynı ay KDV beyannamesinde gösterilmek suretiyle faturadaki KDV de indirim konusu yapılabilecektir.

Şöyleki;

Geç gelen fatura takip eden yılın 24 Ocak tarihinden önce işletmeye ulaşmış ve Aralık ayına ait KDV beyan edilmemişse fatura aralık ayı kayıtlarına işlenerek aynı ay KDV beyanına dahil edilir ve herhangi bir sıkıntı yaşanmaz.

24 Ocak tarihinden sonra ulaşmış ve Aralık dönemi KDV beyannamesi de verilmiş ise yine Aralık ayına ait kayıtlara işlenerek Aralık ayı KDV beyanı düzeltilmek suretiyle KDV indirim konusu yapılabilir. Ancak, düzeltme işleminin incelemeye sevk edilmemesi için de düzeltme nedenlerinin ve yasal gerekçelerinin tam tasdik yapan YMM tarafından bir rapora bağlanması gerekmektedir.

Fatura 219 uncu maddesindeki süreler dolduktan sonra yani takip eden yılın Şubat ayının 15 inden sonra işletmeye ulaşmış ise geç gelen faturadaki KDV hiçbir surette indirim konusu yapılamayacaktır.

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen  31.01.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-391 sayılı Özelgede bu yöndedir.

——————————————–

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşımakta olup içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazı tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.