Öğrencilere verilen Eğitim ve Öğretim bursları

Eğitim öğretim döneminin yeni başladığı şu günlerde sıkça gündeme gelen ve çeşitli tereddütlere yol açan konulardan biride öğrencilere verilecek olan eğitim burslarının gider yazılıp yazılamayacağıdır.

Bilindiği üzere kurumlar vergisinde safi kurum kazancı Gelir Vergisi kanunun ticari kazanç hükümlerine göre belirlenmektedir. Başka bir ifade ile Ticari kazanç sahibi gerçek kişilerle Kurumlar vergisine tabi tüzel kişiler eğitim ve öğretim bursları açısından aynı belirlemelere tabidir.

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 1 inci bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği, hükme bağlanmıştır.

Bu giderlerin başında da ücret giderleri yer almaktadır.

Anılan Kanunun, 61 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının 2 inci bendinde evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlar ile sağlanan diğer menfaatlerin de ücret sayılacağı, belirtilmiştir.

Öte yandan,

Aynı Kanunun 28 inci maddesinde Resmî ve özel müesseselere ve şahıslar hesabına Türkiye’de tahsilde bulunan öğrenciye iaşe, ibate ve tahsil gideri olarak ödenen paraların gelir vergisine tabi tutulmayacağı belirtilmiştir.

Yukarıda zikredilen madde hükümleri ile Maliye Bakanlığının 23.5.2013 tarih ve 038588 sayılı özelgesi birlikte irdelendiğinde eğitim ve öğretim burslarının gider yazılabilmesi için;

  1. Bursu veren ile eğitim masrafları karşılanacak kişi arasında eğitimin bitimini takiben, hizmet yükümlülüğünü gerektiren noter tasdikli bir sözleşmenin düzenlenmesi gerekmektedir.
  1. Burs verilecek kişilerin, Türkiye’nin her tarafından eğitim gören öğrencilerin katılabileceği bir yarışma sınavı sonunda, sınavı kazanan kişilerden olması gerekir.
  1. Bursun süresinin ve karşılanacak eğitim giderleri miktarının, işin önemi ve genişliği ile orantılı olması lazımdır.

Bu şartları taşımayan eğitim öğretim burslarının gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu tür ödemeler bağış olarak değerlendirilebilir. Ancak,

Kurumlar Vergisi Kanunumuzun 10/1-c maddesine göre bu tür bağışların kurum kazancından indirilebilmesi;

  1. Söz konusu ödemelerin, yıllık toplamının kurum kazancının % 5 ini aşmaması,
  1. Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, makbuz karşılığında yapılması,

Koşullarına bağlıdır.

Bu koşulları taşımaması halinde kurum kazancından bağış olarak da indirilmesi de mümkün değildir.