Kooperatifin Emtia, Bina veya Arsasını Hisseleri Oranında Ortaklarına Devir Etmesi

Zaman zaman kooperatifler üye sayınızın azalması, ortak menfaat ve çıkarların kaybolması veya çıkan diğer sorunlar nedeniyle tasfiyeye gitmektedir. Tasfiye aşamasında ise kooperatifin aktifinde bulunan emtia, arsa veya binaların tasfiye nedeniyle ortaklarına hisseleri oranında devretmesi gündeme gelmektedir.

Bu durumu gelir idaresi Başkanlığının 29.11.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-2145 sayılı özelgesi doğrultusunda vergi kanunları açısından irdelediğimizde;

1- Kurumlar vergisi açısından;

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıştır.

Ancak, aynı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere,

  • Ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,
  • Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi,
  • Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve
  • Sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.)

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara fiilen uyulması halinde kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatiflerin, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiştir.

Öte yandan; 1 seri nolu Kurumlar vergisi genel tebliğinin Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde ise “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir. Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatiflerinin tasfiyeye tabi tutularak sahibi olduğu emtia, arsa veya binayı üyelerine hisseleri oranında devretmesi, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemlerin ortak dışı işlem sayılması nedeniyle, muafiyet şartının ihlali anlamına gelmektedir. Kooperatiflerin bu şartı ihlal ettiği tarihten itibaren de kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilerek kurumlar vergisine tabi tutulmaları gerekmektedir.

2- Gelir vergisi açısından,

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir.

Buna göre, Kooperatiflerin ortaklarından topladığı aidatların iade edilen tutarları üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Ancak, kooperatifin sahip olduğu emtia, arsa veya binayı ortaklara hisseleri oranında devretmesi halinde, dağıtımı yapılacak emtia, arsa veya binanın emsal bedeli ile ortaklardan toplanan aidatlar arasındaki olumlu fark üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (6-b-i) bendine göre oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

3- KDV açısından

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 maddesinde, Türkiye”de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, vergiye tabi olduğu,

17/4-r maddesinde ise; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin istisna olduğu,

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamında yer almadığı, İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, kooperatiflerce üyelere devredilen emtialar ve binalar için emsal bedelleri üzerinden KDV hesaplanacak, arsalar ise en az iki tam yıl süreyle kooperatifin aktifinde bulunmuş olması kaydıyla KDV”den istisna olacaktır.