Sirkü 1859 – Öğrencilere verilen Eğitim ve Öğretim bursları

Günümüzde yaygın olarak vergi mükellefi gerçek kişilerce veya Kurumlar vergisine tabi şirketlerce maddi durumu pek de iyi olmayan başarılı öğrencilere eğitimleri süresince devamlılık Arz edecek şekilde eğitim bursu adı altında karşılıksız olarak ödemeler yapılmaktadır.

Bu ödemelerin gelir vergisi ve kurumlar vergisi açısından gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile bursu alanlar açısından ivazsız intikal nedeniyle veraset ve intikal vergisi yönünden bir mükellefiyet gerektirip gerektirmediği konusunda zaman zaman tereddütler oluşmaktadır.

Gelir ve Kurumlar vergisi açısından

Bilindiği üzere kurumlar vergisinde safi kurum kazancı Gelir Vergisi kanunun ticari kazanç hükümlerine göre belirlenmektedir.

GVK nun 40 ıncı maddesinin 1 inci bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği, hükme bağlanmıştır.

Bu giderlerin başında da ücret giderleri yer almaktadır.

Anılan Kanunun, 61 inci maddesinde evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlar ile sağlanan diğer menfaatlerin de ücret sayılacağı belirtilmiştir.

Öte yandan,

Aynı Kanunun 28 inci maddesinde Resmî ve özel müesseselere ve şahıslar hesabına Türkiye’de tahsilde bulunan öğrenciye iaşe, ibate ve tahsil gideri olarak ödenen paraların gelir vergisine tabi tutulmayacağı belirtilmiştir.

Gider kaydı açısından bursların ne amaçla verildiği önemlidir.

Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ile Maliye Bakanlığının 23.5.2013 tarih ve 038588 sayılı özelgesi birlikte irdelendiğinde eğitim ve öğretim burslarının gider yazılabilmesi için;

Öğrenciye verilen burs,

– İşle ilgili olmalıdır: Yani burs alan öğrencinin bursun bitiminde ilgili işletmede görev alması gerekmektedir. Bu nedenle burs verilmeden önce bursu veren işletme ile eğitim masrafları karşılanacak kişi arasında eğitimin bitimini takiben, hizmet yükümlülüğünü gerektiren noter tasdikli bir sözleşmenin düzenlenmesi gerekmektedir. Sözleşme olmaksızın öğrencilere karşılıksız olarak verilen bedeller kazancın tespitinde gider olarak indirilemez.

– Burs hak edilmelidir: Yani Burs verilecek öğrencilerin, Türkiye nin her tarafında eğitim gören öğrencilerin katılabileceği objektif bir yarışma sınavını (SBS, YGS, Anadolu Liseleri Sınavı vb.) kazanarak bursu hak etmeleri koşulu bulunmaktadır.  Bu şartın konmasındaki temel amaç, işletmelerin sahip veya yöneticilerinin yakınları için yapılan eğitim harcamalarının işletme ile ilgili olduğu varsayımı ile gider olarak yazılmasını önlemek fırsat eşitliğini sağlayarak başarılı olan öğrencilere burs verenleri desteklemektir.

– Gerçekçi olmalıdır: Yani Bursun süresinin ve karşılanacak eğitim giderleri miktarının işin önemi ve genişliği ile orantılı olması da aranan bir unsurdur. Buna göre, işletmenin büyüklüğü, cirosu ve beyan ettiği gelir ile orantılı bir burs harcaması gider olarak kabul edilecektir. Bu orantının tespitinde vergi inceleme elemanının yapmış olduğu analiz önem kazanacaktır.

Bu şartları taşımayan eğitim öğretim burslarının gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu tür ödemeler bağış olarak değerlendirilebilir.

Ancak,

Kurumlar Vergisi Kanunumuzun 10/1-c maddesine göre bu tür bağışların kurum kazancından indirilebilmesi;

1- Söz konusu ödemelerin, yıllık toplamının kurum kazancının % 5 ini aşmaması,

2- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, makbuz karşılığında yapılması,

Koşullarına bağlıdır.

Bu koşulları taşımaması halinde kurum kazancından bağış olarak da indirilmesi de mümkün değildir.

Veraset ve İntikal vergisi açısından

Gelir Vergisi Kanununun 28’inci maddesi gereği; 

1. Resmi ve özel müesseseler ve şahıslar hesabına yabancı memleketlerde tahsilde veya stajda bulunan öğrenci ve memurlara gider karşılığı olarak verilen paralar (özel müesseseler tarafından yapılan ödemeler, benzeri devlet öğrenci ve memurlarına verilen miktardan fazla olduğu takdirde, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur.) (Asli görev veya memuriyet dolayısiyle alınan ücretler bu istisnaya dahil değildir);

2. Resmî ve özel müesseselere ve şahıslar hesabına Türkiye’de tahsilde bulunan öğrenciye iaşe, ibate ve tahsil gideri olarak ödenen paralar;

3. Öğrencilere tatbikat dolayısıyla öğretim müesseseleri veya tahsil masrafları deruhte edenler tarafından verilen paralar.”

Tahsil ve tatbikat giderleri karşılığı olarak yapılan bu ödemeler Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir:

128 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde gelir vergisinden müstesna tutulan tahsil ve tatbikat ödemelerinin ve bu meyanda bursların; gelecekte yapılacak hizmetler karşılığını teşkil eden ücret ödemesi sayılmakla birlikte, söz konusu istisna hükmü gereğince Gelir Vergisine tabi tutulmayacağı açıklanmıştır. 

Bilindiği üzere 7338 Sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununa göre, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabidir.

Ancak, gelir vergisinin konusuna giren ödemeler, karşılıksız olsa dahi veraset ve intikal vergisine tabi tutulmamaktadır.

Bu itibarla, gelir vergisi açısından ücret sayılan ödemelerden olan burslar, veraset ve intikal vergisinin konusuna girmemektedir.

27.06.2000 tarih ve B.07.0.GEL.0.60/6033-07/ 31005 sayılı özelgede bu yöndedir.

Sonuç

Bilindiği üzere burslar genellikle işverenlerce ya işletmelerinde çalıştırdıkları personelin çocuklarına veya hısım-akraba, komşu çocuklarına ya da bunların dışındaki maddi durumu iyi olmayan başarılı öğrencilere verilmektedir.

Bu Yasal mevzuat hükümleri ve ilgili özelgeler birlikte irdelendiğinde

1-  Personelin çocuklarına verilen burslar;

İşverence işçiye verilen ücret niteliğinde olduğu için ücret gideri olarak kabul edilmekle beraber

a) Öğrencilerin Türkiye”de tahsilde bulunması veya şirket hesabına yurt dışında eğitim görmesi,

b) Bursun yeme ve yatma giderleri ile tahsil giderlerinin karşılanması amacına yönelik bulunması,

c) Ödemenin bizzat öğrencilere yapılması,

d) Bursu veren ile öğrenciler arasında işçi-işveren (hizmet) ilişkisi bulunmaması,

halinde ücretlinin gelir vergisinden istisna edilmesi gerekir.

Ancak burs bedeli ücret bordosuna yansıyacağından damga vergisi ve SGK kesintisine tabi tutulacağı unutulmamalıdır.

2-  Hısım-akraba, komşu çocuklarına verilen burslar,

Bu tür burslar hiçbir şekilde gelir ve kurum kazancının tespitinde gider olarak değerlendirilmez.

Bu tür ödemeler GVK 89 ve KVK 10 uncu maddesi gereği bağış olarak değerlendirilebilir. Ancak, bağış olarak değerlendirilebilmesi içinde bursların direk olarak öğrenciye verilmemesi, Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, makbuz karşılığında yapılması ve yıllık toplamının gelir ve kurum kazancının % 5 ini aşmaması gerekmektedir.

3- Maddi durumu iyi olmayan başarılı öğrencilere verilen burslar

a)Bursu veren ile eğitim masrafları karşılanacak kişi arasında eğitimin bitimini takiben, hizmet yükümlülüğünü gerektiren noter tasdikli bir sözleşmenin düzenlenmesi,

b) Burs verilecek kişilerin, Türkiye’nin her tarafından eğitim gören öğrencilerin katılabileceği bir yarışma sınavı sonunda, sınavı kazanan kişilerden olması,

c) Bursun süresinin ve karşılanacak eğitim giderleri miktarının, işin önemi ve genişliği ile orantılı olması

Halinde gelir ve kurum kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirilebilecektir.

Bu şartları taşımayan eğitim öğretim burslarının gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu tür ödemeler GVK 89 ve KVK 10 uncu maddesi gereği bağış olarak değerlendirilebilir. Ancak, bağış olarak değerlendirilebilmesi içinde bursların direk olarak öğrenciye verilmemesi, Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, makbuz karşılığında yapılması ve yıllık toplamının gelir ve kurum kazancının % 5 ini aşmaması gerekmektedir.

4- Burs alanlar açısından

Herhangi bir vergisel sorumluluk yoktur.

—————————–

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.