Sat – Kirala – Geri al

 15 Ağustos 2016     Sirkü 1149

İşletmelere yeni bir finansman imkanı ve bunun yanısıra vergisel avantajlar da sağlayan bu yöntem 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ve son olarak da 6728 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile daha geniş uygulama alanı bulmuş durumdadır.

6728 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” la yapılan değişiklikleri de içeren Sat – Kirala – Geri al yöntemine ait düzenleme aşağıda özetlenmiştir.

6361 sayılı Kanunun gereği;

Finansal kiralama: “Bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olmak koşuluyla, bu kanun veya ilgili mevzuatı uyarınca yetkilendirilen kiralayan tarafından finansman sağlamaya yönelik olarak bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi; kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması; kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturması hâllerinden herhangi birini sağlayan kiralama işlemini 

Kiralayan: Katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal kiralama şirketlerini, 

Kiracı: Finansal kiralamayı kabul edeni, 

Finansal kiralama sözleşmesi:  Kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmeyi”

İfade etmektedir.

Sat –kirala – geri al işleminin vergisel avantajlarını 6728 sayılı kanunla değiştirilen hükümler çerçevesinde ele aldığımızda

  1. Kurumlar Vergisi açısından 

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan, sat-kirala-geri al işlemlerine konu edilen taşınmazların satışından doğan kazançlarda istisna uygulaması ayrı bir bent olarak yeniden düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeye göre Birinci fıkrasının (e) bendinin birinci paragrafında yer alan parantez içi hüküm yürürlükten kaldırılmış ve beşinci paragrafı.

“j) Her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar.

Şeklinde değiştirilerek düzenlemenin kapsamı da genişletilmiş, taşınmazlar yanında her türlü taşınır malın da bu kapsamda işleme tabi tutulması olanağı getirilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yapılması öngörülen düzenleme özetle şöyledir:

  • Her türlü taşınır ve taşınmaz malların, geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.
  • İstisna kazanç, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan tutar bu varlıklar için ayrılacak amortismanların itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.
  • Varlıkların, kiracı tarafından veya kiralayan kurumlar tarafından finansal kiralama yöntemi dahil olmak üzere (6361 sayılı Kanunda yer alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülük-lerin yerine getirilememesi halleri hariç), üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kiralayan kurumlara devrinden önce bu taşınmazların kiracıdaki net bilanço aktif değeri ile bu taşınmazlar için anılan kurumların kazancının tespitin-de dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak, satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.
  • Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi nedeniyle sat-kirala-geri al işleminin tekemmül etmemesi halinde, istisna nedeniyle kiracı adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
  • Öte yandan, geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmazların kiracı tarafından üçüncü kişilere satışından doğan kazançlar maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden istisnadır. Kanun’la bu bentte yapılan düzenlemeyle, bu bent uygulamasında satılan taşınmazın aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınması hükme bağlanmıştır.
  1. Katma Değer Vergisi açısından 

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17-4/r maddesiyle, iki yıldan fazla süreyle elde tutulan taşınmaz ve iştirak hisselerinin satışı vergiden istisna edilmiştir.

6728 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, sat-kirala-geri al işlemlerine konu olan taşınmaz ve iştirak hisselerinin kiracı tarafından üçüncü kişilere satışında, elde tutma süresinin hesabında, varlıkların finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu sürenin de dikkate alınması öngörülmüştür.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17-4/y maddesinde yapılan değişiklik, 02.08.2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.

17-4/y maddesinde yapılan değişiklikle;

– Sat-kirala-geri al işlemlerine yönelik istisnadan, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının da yararlanması sağlanmış,

– Sat-kirala-geri al işlemleri çerçevesinde istisna uygulamasının kapsamına taşınır mallar da dahil edilmiştir. (taşınırların sahibinden satın alıp bizzat sahibine geri kiralaması işlemlerinde istisna, söz konusu değişikliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten (9/8/2016) sonra yapılan sözleşmelerde uygulanacaktır)

– Taşınır ve taşınmazların finansal kiralama şirketleri ile katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarına devrinde, devir tarihine kadar indirilen katma değer vergisinin indirimlerinin geriye dönük düzeltilmemesi, bu tarihe kadar indirilemeyen katma değer vergisinin ise doğrudan gider yazılması öngörülmüştür.

Konu KDV Genel uygulama tebliğinin I-F/4.21 bölümünde de

” finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının 6361 sayılı Kanun kapsamında, bir taşınır veya taşınmazı sahibinden satın alıp bizzat sahibine geri kiralaması işlemine, söz konusu taşınır ve taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile KDV istisnası uygulanır

İstisna, kiralamaya konu taşınır ve taşınmazların satın alınması, satan kişilere kiralanması ve tekrar kiralayana devri işlemlerinde uygulanacak olup, aynı sözleşme kapsamındaki işlemlerin ayrıştırılarak farklı uygulamalara tabi tutulması mümkün değildir.

finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının 6361 sayılı Kanun kapsamında, bir taşınır veya taşınmazı sahibinden satın alıp bizzat sahibine geri kiralaması işlemine, söz konusu taşınır ve taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile KDV istisnası uygulanır

istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin olarak her türlü taşınır ve taşınmazların kiracıları tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devrinde, kiracılarca istisnaya konu taşınır ve taşınmazların iktisabında yüklenilen KDV’nin indiriminde; devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılmaz. Ancak, kiracılarca bu taşınır ve taşınmazların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirilemeyen kısım “İlave edilecek KDV” olarak beyan edilir ve devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır”

şeklinde açıklanmıştır.

  1. Diğer Vergiler açısından 

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun “İstisnalar ve vergi nispetinin tespiti” başlıklı 37. maddesinde değişiklik yapılarak, finansal kiralama konusu malların tedarikine ilişkin olarak kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ile bunların teminatına ilişkin kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.

Finansal kiralama yöntemi ile finansman temin edilerek taşınmaz alınması durumunda, finansal kiralama süresi sonunda söz konusu taşınmazın kiracıya devrinde tapu harcı istisnası getirilmiştir.

Kanun’la ayrıca, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun “İstisnalar ve vergi nispetinin tespiti” başlıklı 37. maddesinde değişiklik yapılarak, finansal kiralama konusu malların tedarikine ilişkin olarak kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ve bunların teminatına ilişkin kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemler harçtan müstesna tutulmuştur. Kanun, finansal kiralama konusu taşınmazların kiralayanlar tarafından devralınmasına ilişkin tapu işlemlerinden alınan harçları istisna kapsamına dahil etmemektedir.

——————————————————–

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşımakta olup içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazı tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.