Binek oto, Binek otoda KDV oranı ve gider yazılıp yazılamayacağı, binek otolarda değerleme

Ticari işletmede kullanılmak üzere satın alınan binek otomobillerin alımı sırasında ödenen KDV` nin,

  • İndirim konusu yapılıp yapılamayacağı?
  • Taşıtın maliyetine mi ekleneceği?
  • Doğrudan gider mi yazılacağı?
  • Bu değerlendirmelerin nasıl yapılacağı?
  • KDV oranının ne olacağı?

konusunda zaman zaman tereddütler oluşmaktadır. Bu teredüütleri gidermek amacıyla Gelir İdaresince birden çok tebliğ ve sirkü yayımlanmış olup en son 60 seri nolu KDV sirküleri yayımlanmıştır. Söz konusu tebliğ ve sirküdeki belirlemeler ışığında  konu aşağıda özetlenmiştir.

Binek otomobilinin tanımı:

Otomobilin tanımı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu` nun 2 inci maddesinde ;“Yapılış itibariyle şoföründen başka, oturmaları şartıyla, en çok 7 yolcu alabilen, insan taşımak için imal edilmiş olan ve bu maksatla kullanılan, yerle temas halinde 3 veya 4 tekerleği bulunan motorlu taşıtlardır. (StatiOn- Wagon, Ranch-Wagon ve benzerleri bu sınıfa dahildir)” şeklinde yapılmıştır.

Bu tanımlama otomobil tanımlaması olup, binek otomobili açıkça tarif edilmemiştir. Diğer yandan; Gerek KDVK, gerekse VUK ‘un hiçbir maddesinde binek otomobil tanımı yapılmamış ve söz konusu tanım için G.T.İ.P ‘na bakılması gerekliliği vurgulanmamıştır. Binek otomobilin tanımı Gümrük Tarife Pozisyonlarında mevcutttur ve genellikle bu tanımdan hareket edilmektedir.

27.07.2005 tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği’nde çok amaçlı olarak sınıflandırdığımız araçlar 87.03 G.T.İ.P. numarasında binek otomobili olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle günlük hayatta bildiğimiz ve gerek MTV Kanunun 2 nci maddesinde zımmen  tanımı yapılan binek otolarına ilaveten çok amaçlı olarak nitelenen araçlar da  KDV uygulamaları bakımından binek otomobili sayılmaktadır.

Buna göre; 1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar 87.03 pozisyonunda yer almakta olup, binek otomobiller bu kapsamda değerlendirilmektedir.

(Bu bağlamda, Piyasada çok amaçlı araç olarak sınıflandırılan Fıat Doblo, Peugeot Partner, Renault Kangoo, Ford Connect, Nemo, Berlingo, Caddy vs. gibi araçların yukarıdaki tanıma uygun donanımı olup olmadığına bakılarak binek otosu olup olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.)

87.03 pozisyonunda tanımlanan binek otomobiller ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil) hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi “çok amaçlı araçları” kapsamaktadır.

Birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araçlar 87.03 pozisyonu “Armonize Sistem İzahnamesinde” verilen göstergeleri karşılamalıdır. Ancak, arka kısımda güvenlik teçhizatı ve koltukların yerleştirilmesi için sabit tutturma noktaları ve bağlantı elemanlarının bulunmadığı bir sıra koltuğa sahip olan panelvan türü araçlar, yolcu alanı ile yük alanı arasında sabit bir panel veya bariyer ya da yan panellerde pencereleri bulunsun veya bulunmasın 87.03 pozisyonunda sınıflandırılmazlar.

Binek otomobilinde değerleme

Vergi Usul Kanunun 269. maddesine göre; iktisadi kıymetlere ait bilumum gayrimenkullerle, gayrimenkullerin mütemmim cüzü ve teferruatı ile tesisat ve makineler, gemiler ve diğer taşıtlar, gayri maddi haklar maliyet bedeli ile değerlenir.

Maliyet bedeli, VUK ’nun 262 inci maddesinde, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.

Aynı konunun 270 inci maddesinde ise, Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Taşıt Alım Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellef serbesttir denilmiştir. Madde de diğer vergilerin yanı sıra KDV` den bahsedilmemiştir. Ancak, binek otomobillerine ait KDV` nin indirim olarak kabul edilmemesi istisnai bir düzenlemedir. Bu nedenle, 270. maddede yer almaması bir eksiklik olarak düşünülmemelidir. VUK` un 3 üncü maddesinde; vergi kanunları lafzı ve ruhu ile bir hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır demektir. Bu konuda açık bir hüküm olmadığına göre, kanunun ruhuna, amacına, diğer maddelerle olan bağlantısına ve emsali durumlara bakmak gerekecektir.

Bu nedenle, binek otomobillerine ait indirilemeyen katma değer vergisinin doğrudan gider yazma veya maliyete ilave ederek amortisman yolu ile itfa etme konusunda mükelleflerin seçimlik hakkı bulunmakta olup hangi usulü seçerse seçsin yasal herhangi bir engel yoktur.

Binek otomobillerinde KDV oranı

3065 Saygılı KDV Kanunu’ na göre, binek otomobillerinin tesliminde (satışında) farklı KDV oranları uygulanmaktadır. Bu farklı oran uygulamalarını sıralayacak olursak;

1.  Kullanılmamış (sıfır) otomobil tesliminde KDV oranı %18 ’dir.

2.  Yurt dışından ithali %18 oranında KDV’ye tabidir. (sıfır veya ikinci el farketmez)

3.  Kullanılmış (ikinci el) binek otomobili;

3.1. Vergi mükellefiyeti olmayan şahıslardan alınırsa, KDV ye tabi değildir.

3.2. KDV mükellefi olmayan (vakıf veya dernek gibi) kuruluşlardan alınırsa KDV ye tabi değildir.

3.3. KDV mükellefi olan firmaların aktifine kayıtlı ise %1 KDV ye tabidir.

3.4. Trafikte kaydı silinerek hurdaya ayrılmış olsa dahi, hurda işletmecilerince parçalanmadan satışı %1

3.5. Araç sahibinin KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklendiği KDV’yi indirim hakkı bulunması halinde (araç kiralama şirketleri, taksi işletmesi gibi) bu aracın satışında KDV oranı %18 olarak uygulanacaktır. Ancak, binek otomobillerinin alımında yüklendiği KDV’yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin 31/12/2007 tarihi itibariyle aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslimi %1 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır.

Binek otomobillerine ait KDV nin indirim esasları veya gider kaydı

Katma değer vergisi esas itibariyle indirim mekanizmasına dayanan bir vergilendirme şekli olup, taşıtların alımı sırasında ödenen Katma Değer Vergisi, KDVK ’nun 29 uncu maddesine göre ve bu maddede belirtilen şartlar çerçevesinde, ilgili dönem KDV beyannamesinde indirim olarak dikkate alınır.

KDV Kanunu` nun 30/b maddesine göre; Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi,indirim konusu yapılmaz.

Bu düzenlemelere göre; prensip olarak işletmelere ait binek otomobillerinin alımı sırasında ödenen KDV indirim konusu yapılamaz. Hatta işletme kendi pazarlama işinde fiilen kullanmak üzere alsa bile  alım sırasında ödediği KDV yi indiremez

Bunun tek istisnası ise aynı madde gereği, rent a car (Araba kiralama) işletmeleri, taksi , taksi- dolmuş işletmeleri gibi, şahıs işletmelerinin veya şirketlerin  bu amaçla bu faaliyetlerinde kullanmak üzere aldıkları binek otomobillerinin KDV` si indirilebilir. Zira, bu otomobiller fiilen gelir elde etmek amacıyla çalıştırılmakta, elde edilen kira ve diğer gelir karşılığı fatura düzenlenmekte ve hesaplanan KDV yaratılmaktadır. Başka bir ifade ile bu otomobiller  müstakil birer işletme gibidirler. Dolayısıyla, otomobilin alımı için ödenen KDV` nin de indirilmesi tabiidir.

Katma Değer Vergisi özelliği itibariyle nihai tüketici üzerinde kalan bir vergidir. Kanun koyucu bazı işlemlere ait KDV` nin indirimi kabul etmemiş ve bu vergilerin nihai tüketici gibi işletmelerin üzerinde kalmasını istemiştir. O zaman, indirim konusu yapılamayan KDV nasıl kayda alınacaktır?

23 Seri No.lu KDV Genel Tebliği` nin I. bölümünde; “İndirim konusu yapılmayan bu vergi, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir. Bu uygulama binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobilleri içinde geçerlidir.”denilmektedir.

Öte yandan, Maliye Bakanlığı özelgesinde; binek otomobillerine ait olup indirim konusu yapılmayan KDV` nin doğrudan gider yazılabileceği veya maliyete alınabileceği yönünde görüş bildirmiştir.

Ayrıca, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığınca konu ile ilgili olarak verilen bir özelgede  de “binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin  indirimi mümkün değildir. İndirim konusu yapılmayan bu vergi, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir” yönündedir.

Uygulamada en yaygın olan şekli ise maliyete almaktır. işletmeler genellikle otomobilin alımı sırasında ödedikleri KDV` yi otomobilin maliyetine ilave ederek amortismana tabi tutmaktadırlar.

Binek otomobillerine ait ÖTV nin gider kaydı

Binek otomobillerin satın alınması sırasında faturada ayrıca hesaplanan ve KDV’ ninde matrahını oluşturan ÖTV’ nin gider yazılması veya maliyete ilave edilmesi hususunda 5035 sayılı yasa ile V.U.K.’nun 270 inci maddesinin 2 inci fıkrasında yapılan değişiklikle mükelleflere ihtiyarilik getirilmiştir. Bu doğrultuda mükellefler binek otomobillerine ait ÖTV’ yi gider yazabilecekleri gibi maliyete eklemek suretiyle amortismana da tabi tutabileceklerdir.

Binek otolarında özellik arzeden diğer hususlar

Vergi usul kanunun 320 inci maddesi gereği; Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir.

170 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde motorlu taşıtların emsaline göre bariz bir şekilde düşük satılması halinde idarece taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidileceği ve bu tespit işlemi sırasında diğer unsurlarla birlikte kasko bedelinden de yararlanılabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle motorlu taşıtların satışında geçerli nedenler yok ise satış bedelinin kasko bedeline göre bariz düşüklük göstermemesi gerekir. Örneğin araç kaza yapmış ve kaza raporu tutulmuş  ve araç hasarlı olarak satılmış ise bu geçerli neden olarak sayılabilir. Bunun dışında aracın aşırı kullanmadan dolayı fazla yıpranması nedeniyle emsaline göre değerinin düşmüş olması halinde ilgili odadan (Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Odası) bir yazı alınmak suretiyle satış yapılabilir.

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14. maddesinde “bu kanuna bağlı (I), (III) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri, Motosikletler,  Yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler, Uçak ve helikopterler)(ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez” denilmiştir. Bu nedenle binek oto Motorlu Taşıt Vergilerinin KKEG olarak kaydedilmesi gerekmektedir.

Bu  taşıtları için düzenlenen sigorta poliçeleride  geçici vergi ve kurumlar vergisi açısından birden fazla dönemi ilgilendiriyor ise dönemsellik ilkesi gereğince ilgili oldukları dönemlerde gider olarak kayıtlara intikal ettirilmelidir.

Öte yandan ticari kazanç tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 5 inci bendine göre kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerinin indirilebileceği tabiidir.