Ortak tarafından şirkete verilen borçlar

16 Temmuz 2019     Sirkü 1374

 

Şirketler kısa veya uzun vadeli ortaya çıkan nakit ihtiyacı için gerçek kişi ortağının şahsi paralarından döviz veya TL cinsinden yıl içinde bir defa veya aralıklarla birden fazla borç para almaktadır.

Alınan bu borçlar karşılığında genellikle gerçek kişi ortağa herhangi bir faiz, komisyon ve benzeri adlar altında hiçbir bedel ödenmemektedir.

Ancak döviz olarak alınan borçlar nedeniyle Şirket bünyesinde gerek değerleme gerekse ödeme sırasında kur farkı oluşabilmektedir.

Bu gibi durumlarda oluşacak bu kur farkının;

Herhangi bir faiz ödemesi, transfer fiyatlandırması veya örtülü sermaye kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği,

Kur farkının şirket lehine oluşması halinde gelir, aleyhinde oluşması halinde ise gider olarak kaydedileceği bu durumda da işletmeden çekilen değer olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda çeşitli tereddütler oluşmaktadır.

Konu hakkında Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 8.10.2018 tarih ve 16700543-125[17-515-80]-57752 sayılı özelgesi bu sorulara cevap niteliğindedir.

Söz konusu özelgede özetle;

“Kurumlar vergisi Kanunun “Örtülü sermaye” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.

Bu hükümden hareketle,

– Şirketin ortağından alınmış olduğu borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi halinde, 

Bu borçlarla ilgili olarak örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre gider olarak yazılması mümkün bulunmamakla birlikte, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda oluşacak kur farkı gelirlerinin de söz konusu borcun örtülü sermaye olarak kabul edilmesinin bir sonucu olarak, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması söz konusu olmayacaktır. 

Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı olarak değerlendirilecektir. 

– Şirketin gerçek kişi ortağından borçlandığı paralarla ilgili olarak herhangi bir faiz ödemesi durumunda gerçek kişi ortağa ödenecek faiz bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir. Emsallere uygun faiz bedelinin tespitinde Kanunun 13 üncü madde hükmü ve 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğinde açıklanan yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanının kullanılacağı tabiidir. 

Öte yandan 

– Şirketin nakit ihtiyacı olmadığı halde gerçek kişi ortağından alınan paralara ilişkin ortaya çıkan kur farklarının, ticari kazancınızın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgisi olmadığından, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.”

Açıklamalarını içermektedir.

————————————-

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşıdığından içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazının tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.