Anasözleşme de yazılı olan faaliyet konusu önemli midir?

26 Ağustos 2016     Sirkü 1151

1 Temmuz 2012 tarihine kadar yürürlükte bulunan eski TTK nın Hükmü şahısların ehliyeti başlıklı 137 inci maddesi

“Ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup şirket mukavelesinde yazılı işletme mevzuunun çevresi içinde kalmak şartıyla bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar mahfuzdur.”

Hükmüne göre;

Anonim ve limitet şirketler, Anasözleşme’lerinde sayılan  faaliyet konuları dışında, başka işler yapamamaktaydı. Bu  prensibe de ultra vires prensibi denilmekteydi.

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun Tüzel kişilik ve ehliyet başlığı altındaki 125 inci maddesinde bu durum

“(1) Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir.

(2) Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.” 

Medeni kanun 48 inci maddesi “Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler.” Amir hükmüne sahiptir.

Bu yasal düzenlemeler ile ultra vires prensibinden vazgeçilmiştir.

Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse, Tekstil üretimi yapan bir şirketin eskiden anasözleşme’sindeki “faaliyet konuları” arasında  “gayrimenkul alım satımı ve inşası ” yer  almıyor ise, Gerek fiili işi için gerekse ayrı bir faaliyet olarak herhangi bir şekilde gayrimenkul alımında veya imal ve inşası faaliyetinde bulunamıyordu.

Hal böyle olunca şirketler anasözleşme’lerinde fiilen o faaliyetlerde bulunmasalar dahi ileride bulunabiliriz düşüncesiyle sayfalar dolusu faaliyet konusu yazıyorlardı. Ana sözleşmelerde bu kadar geniş faaliyet konusu olunca da daha sonra ellerindeki atıl olan bir gayrimenkulü sattıklarında Kurumlar vergisi ve KDV istisnasından sırf anasözleşme’lerinde gayrimenkul alım satımı ve inşası var diye faydalandırılmıyordu. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

6102 sayılı yeni TTK 125 inci maddesindeki düzenleme ile buna son vermiş, anasözleşme’deki faaliyet konularının  kısaca belirtilmesini kafi görmüştür.

Yeni TTK hükümlerine göre, şirketler faaliyet  konuları arasında yer almayan veya belirtilmeyen  işleri de yapabileceklerdir. Bu nedenle anasözleşme’lerini eskiden olduğu gibi uzun uzun yazmalarına gerek yoktur.

 ——————————-

Hatırlatma:

Sirkülerimiz bilgilendirme amaçlı olup belirli bir konu hakkında genel çerçevede bilgi vermek amacını taşımakta olup içerikten kaynaklanan veya içeriğe ilişkin ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

Bu sirkümüzde yer verilen bilgiler yazı tarihi itibarıyla geçerli olup, yazı tarihinden sonra gerçekleşebilecek yasal değişiklikler, gelişecek uygulamalar ve yargı kararları ileride farklı düzenlemeleri ve değerlendirmeleri gerektirebilmektedir.

Bu nedenle konular ile ilgili karar vermeden önce profesyonel bir danışmandan görüş ve destek alınması tavsiye olunur.